ANSIZIN GELEN BAHAR / ONE SPRING NIGHT


Herkese keyifli ve mutlu haftalar efendimm. Bugün bayramın ikinci günü ve ben blog yazıyorum evet bayramda blog yazmak bir ayrıcalıktır efendim ☺️Ayrıyeten bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum! Bugün sizinle yine çok severek ve zevk alarak izlediğim güzel bir diziyi konuşacağız. O halde güzel ve keyifli okumalar diliyorum!


ADI: One Spring Night
TÜR: Romantik, Dram
YÖNETMEN: An Pan Seok
SENARİST: Kim Eun
YAYINCI: Mbc, Netflix
BÖLÜM SAYISI: 32
SÜRE: 35 Dk
YAPIM YILI: 2019
ÜLKE: Güney Kore


OYUNCULAR:

Han Ji Min - Lee Jung İn
Jung Hae In - Yoo Ji Ho
Kim Joon Han - Kwon Ki Seok
Lim Seong Eon - Lee Seo In
Joo Min Kyung - Lee Jae In



KONUSU: Hayatındaki mutluluğu ön planda tutmaya çalışan Lee Jung In ile bekar bir baba olan Yoo Ji Ho'nun arasındaki aşk hikayesini konu almaktadır.


KARAKTERLER:


HAN JI MIN - LEE JUNG IN


Han Ji Min'in hayat verdiği Lee Jung In karakteri bir kütüphanede çalışıyor yani kütüphaneci. 4 Yıllık uzun bir ilişkisi var. Lee Jung In karakteri değişik bir karakterdi yani şu açıdan; bazen oldukça kararlıyken bazen asla o kararlılığını göremiyorduk. Yani aslında güçlü bir karakter dediğini yapan biri fakat işin içine aşk ve sevgi girince bocalayan biriydi. Han Ji Min'e de zaten yakışan bir karakterdi oyunculuğu zaten iyi olduğu için güzeldi genel olarak.


JUNG HAE IN - YOO JI HO


Yoo Ji Ho karakterine hayat veren Jung Hae In. Bu oğlanın kaderinde mi var bilmiyorum ama yine bir nunayla oynadı yani artık kendisini genç bayanlarla görmek istiyoruz :) Neyse Ji Ho karakteri yine benim çok üzüldüğüm erkek karakterlere eklendi. Dizide bir eczacıyı canlandırıyor ve aynı zamanda bekar bir baba. Ji Ho'nun da güçlü bir karakteri var fakat geçmişte yaşadığı olaylar onu artık güçsüz ve umutsuz birine dönüştürmüş. Benim bu karakterde en sevdiğim ayrıntı kesinlikle sıcak kalpli olmasıydı yani izlerken cidden o sıcaklığı fazlasıyla hissediyorsunuz :)




Şimdi çiftimizin tanışma hikayesi şöyle başlıyor; Jung In'in  Ji Ho'nun eczasına gelip ayıltıcı ilaç istemesiyle başlıyor. Ve Ji Ho o anda yani Jung In'i gördüğü ilk anda tutuluyor ve aşık oluyor. Jung In'in arkadaşıyla Ji Ho'da aynı apartmanda yaşayınca karşılaşmalar daha artıyor ve böyle hikayemiz devam ediyor.



Hikayenin can alıcı ve gıcık noktası kızın 4 yıllık bir ilişki içinde olması. İlişki ama buna tam olarak ilişki de denmez çünkü aralarındaki bağ artık bir aşktan alışkanlığa dönüşmüş yani aralarında aslında artık bir sevgi kalmamış. İsteksiz ve bıkmış hallerinden de anlaşılıyordu zaten. Benim dizilerde en sevmediğim şey böyle başrol kızın ilk başta başka biriyle olması cidden çok gıcık olduğum bir durumdur fakat dizi hoşuma gittiği için izlemeye devam ettim.



Dizide baş karakterlerin yanında yan karakterlerin hikayeleri de oldukça üzücüydü. Kızın ablasının çok mutsuz ve üzücü bir evlilik hayatı vardı. Ve bunun yanında dayakçı bir kocası vardı durumu siz düşünün yani. Başrol oğlana fazlasıyla üzülsemde ablasının hikayesi beni daha fazla üzmüş olabilir. Çünkü her kadın gibi bende kadına şiddet konusunda oldukça hassas olduğum için bu hikaye ben dahi herkesi derinden üzdü bence. Ve ayrıyaten kız kardeşlerin birbirine olan bağı ve sevgisi de çok güzel ve anlamlıydı.



Hikaye ve dizinin gidişatı genel olarak durağan ve sakindi. Yani dizi zaten yapı itibariyle sakindi ve fazlasıyla kasvetli bir havası vardı. Normalde kasvetli dizilere pek gelemem ama inanın dizi kasvetli olduğu kadar bir o kadar da hoştu. Evet hikaye yavaş ilerliyordu fakat çok akıcıydı.Çünkü verilen duygular cidden verilmek istenmiş yani aslında hikayeye de baktığınızda öyle ilginç bir yanı yok fakat ilginçliğinden çok gerçekliği var. Ve dizi de zaten gerçeklik üzerine yazılmış. Son zamanlarda gerçekçi dizilerin beni daha çok içine çektiğinin farkına vardım.Çünkü bir yapımın gerçekliği ne kadar fazlaysa sizin anlayıp empati kurmanız da o kadar artıyor ve kolaylaşıyor. İşte dizinin sizi içine çekme noktası da burası.



Ve gelelim dizinin diğer güzel detayına. Başrolümüz Yoo Ji Ho ve tatlı oğlu. Baba ve oğulu çok güzel ve tatlı canlandırmışlardı. Ve Jung Hae In'e babalık o kadar yakışmıştı ki yani bunu gerçek hayatta da düşünebilir bence :)



Yine gelelim dizideki güzel duygulara. Son zamanlarda izlediğim dizilerin arasında duyguyu en iyi veren ve gerçekliği hissettiren ve yaşatan bir diziydi. Özellikle başrol oğlanın verdiği duygular o kadar ince ve hoştu ki yani bir kadın bence böyle sevilmeli onu kırmadan fakat kendini de kırmadan. Ne demeye çalıştım şunu demeye çalıştım Ji Ho öyle bir karakterdi ki yani kıza öyle bir tutulmuştu ki ondan izin alarak ve ona hissettirmeden seveceğini söyleyecek kadar. Kızın onu reddedeceğini bildiğinden onu sessizce sevebilmesi için izin aldı. Tabi bu oğlan için en kadar zorsa kız için de o kadar zor oldu çünkü o da yıpranmış bir 4 yıllık ilişkinin içinde ve bir yandan onu yürekten seven ve sessizce seveceğini söyleyen bir adam cidden çok zor ve karmaşık bir durum. Yani her iki başrolde çok acınası yani acınasıdan kastım çok üzücü bir hikayenin içindelerdi.



Kız uzun bir ilişkinin içinde olduğundan oğlana gelmesi oldukça uzun sürdü. Geldiğinde bile her türlü olay peşlerini bırakmadı. Özellikle ayrıldığı eski sevgilisi bir süre sonra o kadar gıcık bir hal almaya başladı ki yani bölümlerde artık kabak tadı vermeye başladı. Bir yandan izlerken onu da anladım ne de olsa kaç yıllık ilişkisi bitti ona da hak vermek lazım ama bazı şeyleri fazlasıyla abarttı.Bunun yanında en büyük engellerden biri kızın ailesiydi annesi gayet iyi bir anneydi fakat babası ben hayatımda böyle anlayışsız bir baba izlememiştim sanırım.



Diziyi izlediğimde koreliler hakkında bir şeye daha emin oldum ki toplumlarında bekar bir baba çok iğrenç ve acınası bir şey ve asla kabul görmüyor. Dizide başrol oğlana öyle bir muamele yaptılar ki sanarsın birini öldürmüş yani çok fazla aşağıladılar ve fazlasıyla hor gördüler. Ji Ho karakterinin de zaten böyle özgüvensiz bir görüntü vermesinin tek sebebi de buydu zaten. Yanlış anlaşılmasın oğlunu zaten çok fazla seviyor ve her zaman diyor oğlum benim zayıf noktam ama işte toplum böyle görmediği için o da böyle birine dönüşmüş.




Yine çok hoş ve naif sahnelerdendi. Şu fotoğraf bile Ji Ho'nun saf duygularını çok iyi anlatıyor bence.



Yavaştan gelelim sona. Diziyi genel olarak beğendim değil de çok beğendiğimi ifade etmek istiyorum. Başlarken azcık tereddütlü başladım çünkü çoğu kişi aman çok sıkıcı saçma gibi yorumlar yapmış lakin bu yorumlar yine beni yanılttı. Çünkü ciddi manada hiç sıkılmadım tam tersi hikaye fazlasıyla hoşuma gitti ve izledikçe izleyesim geldi. Dizinin öyle ilginç olacak kadar bir konusu yoktu ve senarist de zaten böyle bir amaç gütmeden içten ve gerçekçi bir senaryo ortaya çıkarmaya çalışmış ve bundada oldukça başarılı olmuş bence. Öncelikle dizide cidden hoşuma giden duygulardı. İzlerken Ji Ho'yla birlikte ağladım, Jung In'le birlikte zor durumda kaldım yani dizi bence çok içten ve güzeldi. Yok olan duyguları da gördük, yeniden yeşeren duyguları da. Her mutlulukla beraber bir zorluğun da olduğunu çok iyi anladım. Ama her zaman kazananın saf duygular olduğunu çok çok iyi anladım. Baharın size ne zaman ve nasıl geleceğini bilemezsiniz fakat geldiğini farkettiğiniz o an umarım çok geç olmaz ve geriye güzel bir hikaye kalır..









Ruhunuzun her zaman bahar gibi çiçek açması dileğiyle, mutlu ve huzurlu günler...































Yorumlar