HÜZÜNLÜ BİR AŞK ŞİİRİ / CALL IT LOVE

 

Hüzünlü bir aşk şiiri denildiğinde herkesin kafasında bambaşka şeyler canlanır. Ama isminde de geçtiği gibi orta noktada buluştuğumuz şey "hüzün". Bugünkü dizimizin ana temasını en iyi özetleyen kelime işte tam da bu. İzlerken kendimi rüya aleminde hissettiğimi hatırlıyorum. Ama bu, gerçekçi bir rüya alemi. Çok spesifik ve ilginç bir giriş oldu ama, nasıl başlasam diye düşünürken bunlar beliriverdi klavyemde. Hazırsanız başlayalım. Call It Love,,,

ADI: Call It Love / 사랑이라 말해요

 

TÜR: Romantik, Dram, Melodram

YÖNETMEN: Lee Kwang Young

SENARİST: Kim Ga Eun, Kim Ji Yeon

YAYINCI: Disney+, Hulu

 

BÖLÜM SAYISI: 16

YAPIM YILI: 2023

 

ÜLKE: Güney Kore 

OYUNCULAR:

Lee Sung Kyung - Shim Woo Joo

Kim Young Kwang - Han Dong Jin

Sung Joon - Yoon Joon 

Kim Ye Won - Shim Hye Sung  

Ahn Hee Yeon - Kang Min Young 

Yeon Je Hyung - Kang Goon 

KONUSU: Dizi, intikam almak uğruna birbirine karışan ancak zamanla birbirlerine acıdıkları için gözyaşı döken bir kadın ve bir erkeğin etrafında dönmektedir. Acımasız gerçekler yüzünden hiddetli duygularla yola çıkarlar ancak birbirlerini anladıkça olgunlaşır ve değişirler. (guneykoresinemasi.com ' dan alınmıştır.)

KARAKTERLER:

LEE SUNG KYUNG - SHIM WOO JOO

Shim Woo Joo. Hırçın ama aynı zamanda, kırılgan ve sıcak bir kalbe sahip. Woo Joo'nun dizi boyunca güçlü ruhuna hayran kaldığımı söyleyebilirim. Karakterinin bir çok yerinde kendimi gördüm. Sanki benden biri gibiydi. Fedakarlığı, bir şeyleri hep omuzlama isteği, kendi için değil başkaları için yaşama arzusu, ciddiyeti, hırçınlığı, naifliği ve tüm bunlara rağmen aslında o kırılgan ruhu.. Shim Woo Joo çoğu dizide karşılaşamayacağınız bir karakter. Ve her senaristin yazmak istemeyeceği bir karakter. Çünkü seyirci genelde, şaşkın ve sakar başrol kadın karakterleri sevdiği için, senaristler için çok da tercih edilmeyen bir karakter. Eğer Woo Joo'nun ruhunu anlamadan hatta anlamak istemeden diziyi izlerseniz, bu karakterden çok da hoşlanmayabilirsiniz. Ama hikayenin o ince noktasını yakalarsanız, Woo Joo'ya kocaman sarılmak isteyeceksiniz..

KIM YOUNG KWANG - HAN DONG JIN

Ah benim üzümlü kekim.. Han Dong Jin'im..

Dong Jin'i nasıl ifade edeceğimi gerçekten bilmiyorum. Karakteriyle, ruhuyla, hikayesiyle, acısıyla bambaşka bir karakter. Silent'daki Sou'dan sonra, beni fazlasıyla etkileyen tek karakter. Oyuncunun rolünü bu kadar iyi oynaması bunda kesinlikle etkin bir rol oynuyor ama, Dong Jin'in ruhu bambaşkaydı. Zamanında binbir zorlukla kendi şirketini kuran Han Dong Jin, hayatında her zaman tek bir kişi tarafından incinen biri. İzlediğiniz o dram dizilerindeki erkek karakterleri unutun ve sadece Dong Jin'e odaklanın. Tek diyebileceğim şey bu. İlk bölümden son bölüme kadar, Dong Jin'e hep sarılmak isteyeceksiniz, bunu da unutmayın.

SUNG JOON - YOON JOON 

Yoon Joon. Woo Joo'nun liseden beri tek ebedi arkadaşı. Yoon Joon dizide benim gözümde, çok marjinal ve hoş bir karakterdi. Dışarıdan gamsız gibi gözüken ama aslında kendi içinde anlaşılmak istenen biriydi. Kendi tek yaşadığı eve özellikle bayılmıştım. Yoon Joon'a zaman zaman gıcık olabilirsiniz ama özünde çok düşünceli ve mantıklı kararlar veren biri. Giyim ve saç tarzına da ayrıca bayıldığımı söyleyebilirim.

KIM YE WON - SHIM HYE SUNG

Benim biricik karakterim Shim Hye Sung. Öyle güzel bir kalbi ve kişiliği vardı ki. Umutsuzca aşkı arayışı, pervasız görünen karakterinin altında taşıdığı acılar ve o hep sıcacık gülümsemesi.. Hye Sung umursamaz bir abla gibi gözükse de, aslında iki kardeşine her zaman öyle güzel ablalıklar yaptı ki. Woo Joo çok güçlü bir karakter gibi dursa da, Hye Sung da en az onun kadar güçlü ve dirayetli bir karakterdi. Dizide favorin kim diye sorarsanız buna cevabım Shim Hye Sung olur!

AHN HEE YEON - KANG MIN YOUNG

Kang Min Young. İlk bölümlerde çok sevemediğim ama hikaye derinleştikçe, bazı duygu ve düşüncelerini haklı bulduğum bir karakter oldu. Han Dong Jin'in eski kız arkadaşı. Zamanında Dong Jin'e yaptıkları hiç hoş değildi ama yaşadıklarının da haklı bir tarafı vardı denilebilir. 

Peki ikilimizin hikayesi nedir ve nereden başlıyor. Öncelikle hikaye aslında çok basit ama işleyiş ve duygu aktarımları öyle mükemmel ki.. Kısaca özetleyecek olursak, Woo Joo'nun babası, o henüz lisedeyken annesini başka bir kadınla aldatıyor. Babasının bu aldatmasına uzunca bir süre şahit olan Woo Joo, bir gün babasının aldattığı kadınla birlikte eve gelip evdeki tüm mücevher ve mal varlıklarını, kadınla birlikte alıp kaçarken görüyor. Ve bu olaya tabi ki Woo Joo'nun annesi de şahit oluyor. Woo Joo'nun hayatındaki derin yara işte bu olaydan geliyor. Yıllar sonra ise, babasının ölüm haberi ile birlikte, Woo Joo ve kardeşlerinin babalarından miras kalan ev, yani yaşadıkları ev, yıllar önce babasının kaçtığı kadın tarafından el konuluyor ve üç kardeş evden apar topar atılıyor. Peki Han Dong Jin bu hikayenin neresinde. İşte tam da burada. Babası ile birlikte yıllar önce kaçan kadının oğlu Han Dong Jin. Çok ilginç değil mi :) Şaka bir yana, konuyu okuduğumda sırf bu ilişkiden dolayı diziye sıcak bakmamıştım, ama bu ikilinin hikayesi zaman geçtikçe öyle derinleşip yaraladı ki.

Woo Joo'yu Dong Jin'e düşman eden ve onu tanımasına sebep olan şey elbette o kadının oğlu olmasıydı. Yıllardır yaşadığı evlerini satıp, parayı oğluna verdiğini öğrenen Woo Joo, Dong Jin'den intikam alma isteğiyle şirketine yarı zamanlı çalışan olarak giriyor. Ne kadar kısacık anlattım ama :') Neyse..

Hikaye buraya kadar çok can sıkıcı ve hiç albenili gözükmese de yönetmenin hikayeyi aktarış şekli öyle naif ve güzeldi ki..

Bu şekilde birbirini tanıyan çift, zamanla birbirlerinin büyüsüne kapılıp, seyirciye işte bu noktada hüzünlü bir aşk şiiri izletiyor. Bana dizinin özetini soracak olursanız, işte yukarıdaki bakışlar derim. Bu ikilinin birbirlerine bakışları, özellikle Woo Joo'nun Dong Jin'e bakışları ilk bölümlerde ne kadar nefret dolu olduysa, zaman geçtikçe o kadar sevgi dolu ve hüzünlü bakışlara yerini bıraktı ki.. 

Hiçbir bakış benim kalbimi bu denli acıtmamıştı sanırım. Woo Joo'nun duygularının yön değişimi bence çok acı vericiydi. 

Dong Jin için de böyleydi. Duyguları, düşünceleri, sözleri, bakışları, duruşu her şeyi ama her şeyi öyle acı doluydu ki. Hayatında hep tek bir kişiden yara aldı. Kendi öz annesi. Bunu kendi hayatınızda düşününce ne kadar acı verici olacağını eminim hissedeceksiniz. Han Dong Jin için hayatındaki mutluluklar da mutsuzluklar da hepsi her zaman acı vericiydi onun için. Dong Jin dizi boyunca beni hep kalbimden yaraladı. Sanırım döktüğüm gözyaşları hep onun içindi. Kim Young Kwang'ı bir aktör olarak düşündüğümde, onu böyle bir rolde hayal edemezdim sanırım. Belki bu zamana kadar böyle bir rolde oynamadığı içindir bilemiyorum ama bu role çok yakıştığını ve karakteri çok içten ve gerçekçi bir şekilde canlandırdığını can-ı gönülden söyleyebilirim. 

Dizinin büyüsünün bozulmaması adına çok derine girmek istemiyorum. Keza başrollerin olduğu kadar, yan rollerin de hikayeleri bir o kadar güzel ve yürek burkucuydu. 

Call It Love.. Bu dizi uzunca bir süre benim zihnimde yer edinecek. Çünkü hissettirdiği duygular her yönüyle bambaşkaydı. Öncelikle Han Dong Jin'den çok fazla şey öğrendim. Hem mutluluğa, hem mutsuzluğa dair. Shim Woo Joo'da ise kendimin o hırçın ama bunu kendi zayıflığım olarak gördüğüm naif tarafımı gördüm. Woo Joo'nun o naif ve güçlü ruhu bana çok şey kattı. Dizideki tüm karakterlere baktığınızda her biri bambaşka şeyler öğretiyor aslında. Senarist karakterlerin her birini elleriyle tek tek öyle güzel dokumuş ki, izlerken bu gerçekliğe olan şaşkınlığınız artıyor. Hikaye'nin aslında yüreğe bu kadar dokunmasının bir diğer sebebi ise, bu saf ve gerçekçi duygulara aç oluşumuz. Bu elbet benim kendi açımdan çıkarımım. Ama bu da bir gerçek ki, böylesine hoş duygular çoğu kez hayatımızda olmuyor. 

Yavaştan sonra gelelim..

Sinematografisi, hikayesi, oyuncuları ve müzikleri ile beni etkileyen harika bir diziydi. Böyle hikayeler izleyince, nedense kendimi çok şanslı hissediyorum. İzlediğim şeyleri içselleştiren biriyim, bunu seviyorum. Çünkü izlediğim her şeyin bende bir anlam uyandırmasını istiyorum. Call It Love bana bu anlamı katanlar arasına çoktan girdi bile. Hüzünler, acılar, mutluluklar ve mutsuzluklar.. Bu dizide hepsinden vardı. Dilerim her birimizin hikayesi Shim Woo Joo ve Han Dong Jin gibi acı çekse de, sonu mutluluğa erer. Hiçbir hikaye'nin sonu kolay yazılmıyor. Hele de mutlu sonların.. 

Hep birlikte en sevdiklerimizle nice mutlu sonlara..